HAC - UMRE |
1. HACCIN ANLAMI VE
FAZİLETİ
Hac kelimesi
-Cevheri'nin belirttiğine göre- sözlükte "yönelme" anlamına
gelmektedir. Halil [b. Ahmed] ise bunun anlamının "yüceltilen şahsa doğru çokça
yönelmek" anlamına geldiğini söylemiştir.
El-Mecmu'da
belirtildiğine göre haccın dini terminolojideki anlamı "-Birazdan
açıklaması yapılacağı üzere- ibadet amacıyla Kabe'ye yönelmektir.
El-Kifaye' de şöyle
denilmiştir: "Hac, -birazdan gelecek olan- fiilleri yapmayı
kastetmektir" .
"Nafile
namazlar" konusunda Kadı Hüseyin' den şu görüş nakledilmişti: "Hac,
hem beden hem de malla yapılan bir ibadet olduğundan ibadetlerin en
faziletlisidir."
Halimi şöyle demiştir:
Hac, ibadetlerin hepsinin özelliklerini barındırmaktadır; hac yapan kişi [aynı
zamanda] oruç tutmuş, namaz kılmış, itikat yapmış, zekat vermiş, Allah yolunda
sınırda nöbet beklemiş ve gaza etmiş gibi olur.
Halimi daha sonra bu
sözlerini açıklamıştır.
[Haccın -imandan sonra-
en faziletli ibadet olduğunu gösteren delillerden biri de şudur:] Bizler daha
babalarımızın sulbünde iken -ibadetlerin en faziletlisi olan imana davet
edildiğimiz gibi- hacca da davet edildik.
[Kadı Hüseyin bu görüşte
olmakla birlikte] daha önce geçtiği üzere bu meselede tercihe şayan olan görüş
"namazın hacdan daha üstün bir ibadet olduğu"dur.
Hac, geçmiş şeriatlarda
da bulunan bir ibadettir.
[*] - Rivayet edildiğine
göre Hz. Adem (a.s.) hac yapınca Cibril ona şöyle demiştir: "Melekler senden
yedi bin yıl önce bu evi tavaf ediyorlardı" .
Et-Ta'ciz adlı eserin
yazarı şöyle demiştir: İlk hac yapan kişi Hz. Adem'dir. O Hindistan'dan yola
Çıkıp kırk yıl yürüyerek hac yapmıştır.
Bütün peygamberlerin hac
yaptığı da söylenmiştir. Ebu İshak şöyle demiştir:
Allah (c.c.), Hz.
İbrahim'den (a.s.) sonra hangi peygamberi gönderdiyse o mutlaka Kabe'yi
haccetmiştir.
Hac konusunda kitap
yazan alimlerden biri ise "Hz. İbrahim'in hac çağrısına yalnızca bu
ümmetin icabet ettiği" görüşünün doğru görüş olduğunu söylemiştir.
BİR SONRAKİ SAYFA İÇİN
AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN